Etiket arşivi: Alman

Hastasının Cesediyle 7 Yıl Yaşadı

Alman radyolog Carl Tanzler, 1933’te çalıştığı hastaneye gelen tüberküloz hastası Elena De Hoyos’a aşık olur. Hoyos, Tanzler’in aşkına rağmen hastalığı sırasında başka biriyle evlenir, bir de bebek düşürür. Sağ olduğu müddetçe Tanzler’e karşılık vermez ve iki yıllık verem tedavinin sonunda ölür. Zaten esas hikâye de bundan burada başlar!

basliksiz-1-640

“Rüyalarımda benimle konuşan genç kadın işte buydu!”

Carl Tanzler, bir insanın hissedebileceği duygu yoğunluğunun çok ama çok üstünde bir aşkla doluydu. Rüyalarına bir kadın giriyor, onunla rüyasında evleniyor ve hatta çocukları bile oluyordu. Carl Tanzler, Alman bir radyolog. 1933 senesinde çalıştığı hastaneye tüberküloz hastası bir kadın geliyor, Elena de Hoyos. Ve sonrasında Carl, bir insanın bir başka insana karşı hissedebileceği, sadece zihnen hastalıklı olan birisinin yaşayabileceği en yüksek hissiyatı duymaya başlıyor Elena’ya karşı. “Daha önce rüyalarımda benimle konuşan genç kadın işte buydu, saçları da aynı böyleydi” diyor çevresine karşı.

Ve Elena’nın iki sene kadar süren tedavisi boyunca kadına saplantılı bir aşk beslemeye devam ediyor. Üstelik tedavi süresinde genç kadının başkasıyla evlenmesine, arada bir çocuk bile kaybetmesine rağmen, Tanzler vazgeçmiyor.

basliksiz-1-634

Elena, hayatta olduğu süre boyunca Tanzler’e sevgi anlamında bir karşılık vermiyor ve veremden ötürü 2 senelik tedavinin sonunda maalesef ölüyor. Fakat bu ölüm Tanzler ve Elena arasında yaşanacak aşkın sonu değil, başlangıcı oluyor…

Elena’nın cansız bedenini bir formaldehitin içinde saklayıp her gece onu ziyaret etmeye başlaması, hikayenin yüz kızartıcı tarafının başladığı nokta olarak kabul ediliyor.

tumblr_lkw0bjGBsY1qznvdwo1_500

Mezarlığa nakledilen cesedi Tanzler, bir gece Elena’nın cesedini mezarından kaçırıp evine naklediyor.Ve zaten akıl almaz durumda olan olaylar, çok daha ilginç bir hal alıyor.

Tanzler, Elena’nın cesediyle, Elena’nın kız kardeşi gerçeği öğrenene ve cesedi alana kadar tam yedi yıl boyunca yaşıyor. Ve bu süre içinde ceset yavaş yavaş çürüdüğünden, ceset üzerinde usanmadan düzenlemeler yapmış.

Piyano telleriyle kemiklerini tutturuyor, gözlerini alıp yerine cam gözler yerleştiriyor, cildini ipek ve mum ile işliyor ve hatta çürümesinin kokmasını gizlemek için parfümler kullanıyor.

Elena’nın kardeşi durumdan haberdar olduktan ve ceset kurtarıldıktan sonra, yetkililer Carl Tanzler’i nekrofili suçundan dolayı tutukluyorlar.
Salıverildikten sonra ise cesedin doğal boyutlarında bir kukla yapıyor.

Elena De Hoyos, mutlu günlerinde…

Ve bu kukla, onun saplantısından vazgeçmemesinin en esaslı göstergesi olarak kabul ediliyor. Tanzler, ceza evinden çıktıktan sonra bir de kitap yazıyor ve Elena anılarını da zaten bu kitapta anlattığın için dünya bundan haberdar olabiliyor.

Rekora İstanbul Boğazı’nda atladı

Rockstar enerji içeceği himayesinde düzenlenen etkinlikte Freddy Peters, İstanbul Boğazı’nda dünyada bir ilki gerçekleştirdi ve motosikletiyle gemiden gemiye tamı tamına 21 metrelik bir atlayış yaptı.

Farklı kıtalarda ve ülkelerde birçok atlayış yapan Peters, tarihi yarımada manzarasına karşı yaptığı atlayışla kariyerinde de bir ilke imza atma fırsatı buldu. Alman sporcunun atlayışı için günün ilk saatlerinden itibaren hummalı bir çalışma gerçekleştirildi. Rampaların uygun hale getirilmesinin ardından 3 kez deneme atlayışı yapan Peters, daha sonra gemilerin denize açılmasıyla tarihi bir atlayışa imza attı.

1_d

Gemilerin Sarayburnu önüne demirlemesinin ardından Freddy Peters, motosikletiyle bir gemiden diğer gemiye 21 metrelik atlayışını gerçekleştirdi.

Freddy Peters, yaptığı açıklamada, Brezilya, İsrail, Rusya, Namibya, Güney Afrika olmak üzere birçok ülkede çeşitli atlayışlar yaptığını ve İstanbul Boğazı’nda böyle bir atlayışı yapmanın kendisini çok mutlu ettiğini dile getirdi.

2_d
Peters: “Boğazda böyle bir atlayış yapmak en güzeli”