Kim 1 Litre Yakıtla 3 Bin 314 Km Gidebilir?

24549590

 

Hollanda’nın Rotterdam şehrinde bu yıl 30’uncusu düzenlenen Shell Eco-Marathon’da binlerce öğrenci 1 litre yakıt ile en uzun yolu gidebilmek için kıyasıya mücadele etti.

İlk Eco-Marathon’da 1 litre yakıtla 20 kilometre yol yapılırken bu yıl prototip benzinli araç kategorisinde Fransız Microjoule-La Joliverie takımı, bir litre yakıtla 3 bin 314 kilometre yol kat etti. Bu yıl 4 yeni rekorun kırıldığı organizasyonda şehir konsepti benzinli araç kategorisinde Fransız Lycee Louis Delage takımı 1 litre benzinle 468.8 kilometre yol yaparak rekor kırdı. Yine Fransa’dan La Joliverie takımı 1 kWs ile 150.5 kilometre ile hidrojen yakıt sınıfında rekor kırdı. Almanya’dan Schluchtspecht ekibi ise 1 litre dizel yakıt ile 389 kilometre yol alarak rekorunu geliştirdi.

TÜRKİYE’DEN 16 TAKIM

27 Avrupa ülkesinden 3 binden fazla öğrencinin katıldığı organizasyonu 40 bin kişi izledi. Türkiye’yi ise 7 farklı şehirden 16 lise ve üniversite takımı temsil etti. Shell & Turcas Perakende Satışlar Pazarlama Müdürü Günden Yılmaz, Türkiye’nin, Fransa, Hollanda ve Almanya ile birlikte katılımın en yoğun olduğu ülkeler arasında yer aldığını kaydetti. Şehir konsepti kategorisinin, 31 takımın yarıştığı ‘akü beslemeli elektrik’ sınıfında Sakarya Üniversitesi, 144,99 km/kWs derecesiyle 8’inci, Yeditepe Üniversitesi ise 119,01 km/kWs derecesiyle 9’uncu oldu. Prototip kategorisinin, 49 takımın katıldığı ‘akü beslemeli elektrik’ sınıfında Yıldız Teknik Üniversitesi ise 161,77 km/kWh derecesiyle 24’üncü sırayı aldı.
250 yıllık petrol var.

Royal Dutch Shell’in Perakende Satışlardan Sorumlu Başkan Yardımcısı Istvan Kapitany, tüketim bugünkü haliyle devam ederse dünyanın 250 yıllık petrolü olduğunu kaydetti. Tüketimin artması durumunda ise bu sürenin biraz azalabileceğini aktaran Kapitany, bir taraftan da teknolojinin geliştiğini hatırlatarak “Sürekli daha yakıt tasarruflu araçlar üretiliyor. Tüketim bir miktar azalıyor”dedi. Tabii trafikteki araç sayısı artarken yeni petrol kuyularının açılması tüketim-üretim arasında denge kuruyor. 43 bin benzin istasyonuyla dünyanın en büyük perakendecisi olduklarını belirten Istvan Kapitany, tüketimi azaltmak için laboratuvarlarında yakıt tasarrufu çalışmaları yaptıklarını belirtti.

1 Çay Kaşığı Madde=1 Milyar Ton (?)

24439217

 

Bu yıldızda bir çay kaşığı madde 1 milyar ton

Avrupa Güney Rasathanesi, Westerlund 1 takımyıldızında izlediği bir çeşit nötron yıldızı olan magnetarın temsili görüntüsünü yayınladı.

Muazzam bir yoğunluğa sahip olan magnetarlar evrenin en gizemli görüngülerinden biri olarak kabul ediliyor. Bu tür yıldızların sadece bir çay kaşığı hacmindeki parçasının kütlesinin ağırlığı bir milyar ton geliyor. Magnetarların manyetik alanları ise dünyanınkinin milyonlarca katı büyüklüğünde.

Sahte İlaçta Herkes Serbest

24452633

 

Geçen yıl sahte kanser ilacı satan çeteye yönelik yapılan operasyonun 2’nci dalgası ‘Derman 2’ adıyla düzenlendi. 3’ü eczacı 24 kişi gözaltına alındı. Çok sayıda sahte ilaç ele geçerken, kanser hastalarının listesi bulundu. Herkes serbest kaldı.

GÜVENLİK Şube Müdürlüğü ekipleri, 2012 yılında bir hemşirenin şişenin etiketindeki değişikliklerden şüphelenip sahte kanser ilacını fark etmesiyle başlatılan soruşturmada, geçen yıl aralık ayında ‘Derman’ operasyonu düzenlendi. 9 ilde 70 kişi gözaltına alındı. 30 farklı, 7 bin 174 paket sahte kanser ilacı, 5 bin 261 etiket, 10 bin 844 sahte boş ilaç kutusu, 800 pasaport sayfası, 1 tabanca ele geçti. Elebaşı Selahattin Erdem Kalkan’ın da arasında bulunduğu 7 kişi tutuklandı, çetenin Suriye’den ABD’ye kadar sahte ilaçları pazarladığı anlaşıldı.

İKİNCİ OPERASYON

14 Mayıs’ta çeteye yönelik ikinci dalga operasyon yapıldı. İstanbul’da 33, Diyarbakır’da 3, Aydın’da 2, Erzurum’da 1, Hatay’da 1, Adana’da 1 ve Antalya’da 1 olmak üzere toplam 42 ev ve işyerine girildi. 24 kişi gözaltına alındı. 586 kutu ilaç, 356 afrodizyak etkili ilaçlar, 64 kutu sıtma tedavinde kullanılan ilaç, 125 sahte reçete, 26 boş reçete, 42 kanser hastalarının TC numaralarının olduğu liste ve 1 dolu reçete ele geçirildi.

HASTA LİSTESİ

Çetenin, ‘Kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak’ biçimde bozulmuş değiştirilmiş kanser ilaçlarını imal edip bu ilaçların satışını ve pazarlamasını yaptıkları, önceden tespit ettikleri kanser hastalarının ele geçirdikleri sağlık raporu ve TC kimlik numaraları üzerinden bu hastaların haberi olmaksızın kanser ilaçlarını yazdırarak gerçek kanser hastalarını mağdur ettikleri, nitelikli dolandırıcılık yaparak Sosyal Güvenlik Kurumu’nu 10 milyon lira zarara uğrattıkları öne sürüldü. 3’ü eczacı 24 kişi emniyetteki sorgularının ardından savcılığa sevk edildi. 21 kişi serbest kalırken V.K. (33), M.K.Y. (44) ve H.B.A.(32) adli kontrol kararıyla salıverildi.

Marmaray, Çatlattı!

24492915

Dev çatlak Korkuttu

Zeytinburnu’ndaki eski tren hattında devam eden Marmaray çalışmaları, Zübeyde Hanım Caddesi’nde yer yer 15 cm’yi bulan 100 metrelik çatlağa neden oldu. Pazartesi günü aniden oluşan çatlak aynı gün beton dökülerek kapatıldı. Dev çatlak çevre sakinlerini korkuttu.

Marmaray’ın Yenikapı-Halkalı etabındaki çalışmalar, eski tren hattı üzerinde hızla devam ediyor. Yerüstü çalışmaları sırasında raylar sökülüyor ve yol genişletiliyor. Çalışmaların devam ettiği yerlerden biri de Zeytinburnu. İş makineleri geçtiğimiz hafta tren yolu üzerindeki istinat duvarını kaydırdı ve yolu genişletme çalışmasına başladı. Ancak tren hattının hemen yanından geçen Zübeyde Hanım Caddesi’nde dev bir çatlak oluştu. Çatlak hemen beton dökülerek kapatıldı.

Tayland 82 Yılda 11 Askeri Darbe Gördü!

-24486686_129245168

 

Tayland Ordusu’nun dünkü açıklamasında 1914 anayasasının “kriz dönemlerinde askere müdahale izni verdiği” hatırlatıldı.

Tayland darbelerin sık görüldüğü bir ülke, ordu mutlak monarşinin kaldırıldığı 1932’den bu yana 11 kez darbe yaptı. Eski başbakan Taksin Şinavatra, 2006 yılında askeri darbeyle devrilmişti.

2008 yılında yolsuzluk yaptığı gerekçesi ile mahkûm edilen Taksin, hâlen yurt dışında sürgünde. Darbe sonrası 2011’de yapılan seçimler sonrası Taksin’in kardeşi Yingluck Şinavatra Başbakan olmuştu. Yingluck Şinavatra, darbe ile değil, anayasa mahkemesi kararı ile görevden alındı.

Takma Dişini Yutunca Öldü!

24498765

 

İNGİLTERE’nin Manchester kentinde bir çeşit kas hastalığından mustarip Brian Holland’ın (44), üç yıl önce yanlışlıkla yuttuğu takma dişleri ölümüne yol açtı.

Aşırı kilo kaybı ve kan tükürme şikâyetleri ile geçen yıl doktora başvuran Holland’ın, olaydan üç yıl önce kusarken yanlışlıkla yuttuğu takma dişlerinin yutağına takıldığı ve zamanla aort damarını keserek ölümüne neden olduğu açıklandı. Soruşturma sonucunda Holland’ın kaza sonucu öldüğüne hükmedildi.

Sağlık Bakanı:’Biber Gazı Doğal ve Bitkisel’

Gas

 

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, soru önergesine verdiği yanıtta göz yaşartıcı OC gazının tamamen bitkisel bir ürün olduğunu savundu. Bakan Müezzinoğlu, yapılan araştırmalarda eğitim almış personel tarafından kullanıldığında kalite güvenlik belgeli göz yaşartıcı gazların insan sağlığı üzerinde kalıcı etkisi olmadığının görüldüğünü ifade etti. Eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin de daha önce benzer bir soruya ‘Gazımız kalite belgeli ve doğal’ şeklinde cevap vermişti.

CHP Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu’nun 24 Kasım 2013 tarihli soru önergesini geçtiğimiz 6 Mayıs’ta yanıtlayan Sağlık Bakanı Müezzinoğlu, Emniyet teşkilatı envanterinde göz yaşartıcı gaz olarak sadece OC ve CS bulunduğunu söyledi. Sağlık Bakanı, biber gazının markasına göre içeriğinde ayrıca su, alkol, organik çözücüler, halojenli gazlar veya propellantlar da bulunabildiğini kaydetti.

‘BİTKİSEL BİR ÜRÜN’

Gözyaşartıcı OC gazının tamamen bitkisel bir ürün olup insan sağlığı üzerine etkisi konusunda İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Farmakoloji ve Klinik Farmakoloji Ana Bilim Dalı tarafından bir çalışma yapıldığını belirten Sağlık Bakanı, “Hazırlanan raporda OC gazının insan sağlığı üzerinde kalıcı hiçbir etkisinin olmadığı belirtilmiştir” dedi.
PERSONEL EĞİTİMLİ OLMALI

Sağlık Bakanı soru önergesine verdiği yanıtta şöyle devam etti:
“Yapılan araştırmalarda eğitim almış personel tarafından kullanıldığında kalite güvenlik belgeli göz yaşartıcı gazların insan sağlığı üzerinde kalıcı etkisi olmadığı görülmüştür. CS gazı ise üretici firma tarafından verilen ‘uygun eğitim almış personel tarafından kullanıldığında insan sağlığına zararlı olmadığına’ dair kalite belgesi ile kullanılmaktadır.”
‘SUYLA YIKAYIN GEÇER’

Sağlık Bakanı, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Farmakoloji ve Klinik Farmakoloji Ana Bilim Dalı tarafından OC gazı ile ilgili hazırlanan raporda, “Biber gazları ve tozlarının insan sağlığı üzerindeki etkilerinin hiçbirinin kalıcı olmadığı, bu bulguların o bölgenin suyla yıkanmasıyla daha çabuk silinebileceği”nin ifade edildiğini söyledi.

‘TAKİP EDİYORUZ’

Bakan Müezzinoğlu, önergede söz konusu gazların kullanımının ortadan kaldırılması için bakanlık olarak ne yaptıkları yönündeki soruyu ise Dünya Sağlık Örgütü, Avrupa Birliği Avrupa Kimyasallar Ajansı, Kimyasal Silahlar Sözleşmesi gibi uluslararası kuruluşlarda yapılan çalışmaları takip ettiklerini ifade etti.24554994

İDRİS NAİM ŞAHİN DE AYNI CEVABI VERMİŞTİ

Eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, iki yıl önce CHP Kırklareli Milletvekili Mehmet Kesimoğlu’nun gaz kullanımı ile ilgili soru önergesini yanıtlamıştı. Şahin göz yaşartıcı OC gazının tamamen doğal olup insan sağlığı üzerinde kalıcı hiçbir etkisi olmadığını anlatırken, şu ifadeleri kullanmıştı:
“CS gazı ise üretici firma tarafından ‘Uygun eğitim almış personel tarafından kullanıldığında insan sağlığına zararlı olmadığına’ dair verilen kalite güvenlik belgesiyle kullanılmaktadır. Ülkemizde, gaz mühimmatlarından kaynaklanan bir ölüm vakası yaşanmamıştır.”

Gerçek Aşkı Dinledi İntihardan Vaz Geçti

330497

Antalya’da intihar etmek isteyen kişiyi polis gerçek aşkı anlatarak ikna etti.

Sen gerçek aşkı bilir misin?
Antalya’da kız arkadaşıyla kavga ettiği için falezlere çıkarak intihar etmek isteyen 19 yaşındaki E. Ç polise “Sen gerçek aşkı bilir misin?” diye sordu. Polis ise genci, “Ben gerçek aşkı bulmak için 30 yaşıma kadar evlenmedim” cevabıyla ikna etti.

Olay Muratpaşa ilçesinde meydana geldi. Kısa süre önce kavga ettiği kız arkadaşıyla barışamayan E. Ç, intihara karar verdi. 35 metre yüksekliğindeki falezlere çıkan genci fark edenler polisi aradı. Olay yerine sevk edilen polis, itfaiye ve sağlık ekipleri genci falezlerden indirmek için yarım saat boyunca konuştu.

Genci ikna etmek için olay yerine gelen Bahçelievler Polis Merkezi’nde görevli polis memuru Erdoğan Tokma, E. Ç’ye “Çok gençsin değer mi?” diye sordu. E. Ç, “Sen gerçek aşkı bilir misin?” diye cevap verince, “Ben gerçek aşkı bulmak için 30 yaşıma kadar evlenmedim. İnsan hayatta hiç ummayacağı zamanlarda karşısına bazıları çıkar ve hayatını değiştirir. Neden kavga ettiyseniz, birlikte bir yerde oturup konuşacağız. Ben sana bir ağabeyin olarak söz veriyorum. Ben gerçek aşkı buldum diyorsan sizi barıştıracağım” dedi.

Bu sözlerin üzerine intihardan vazgeçen genç ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürüldü. Vatandaşlar ise E. Ç’yi ikna etmeyi başaran polisi tebrik etti.

Sivas’ta Mezarlık Skandalı!

47924_30364_27052014153055_5

 

Sivas’ta mezarlık skandalı: PKK’lıların üzerine gömülmüşler!

Sivas’ta PKK mezarlığı şaşkınlığı

SİVAS’ta çatışmada ölen PKK’lıların mezarlıkta gömüldüğü alanın, aradan 8 yıl geçtikten sonra aile mezarlığı olarak satıldığı ve üzerine defin yapıldığı ortaya çıktı.
Sonradan defnedilenlere ait mezarların altı kazılıp askıya alınarak, daha derindeki 16 PKK’lının kemikleri çıkartıldı ve bunlardan 14’ü DNA testiyle ailelerine teslim edildi.

Sivas’ın Divriği İlçesi kırsalında 1996 yılının ekim ayında güvenlik güçleriyle çatışmaya giren 32 PKK’lı ölü ele geçti. Sivas’a getirilen PKK’lıların cesetleri bir süre yakınlarının alması için morgda bekletildikten sonra, alan olmayınca da gerekli işlemler tamamlanıp, kentin en büyük mezarlığı olan Yukarı Tekke Mezarlığı’nda iki ayrı bölgeye defnedildi.

Aradan yıllar geçtikten sonra ölen PKK’lılardan Diyarbakırlı terörist Nurkan Çam’ın kız kardeşi Ayten Öztürk, ablasının Divriği’deki çatışmada öldüğünü belirledi ve mezarının bulunması için savcılığa başvurdu.

Yapılan soruşturmada, Nurkan Çam’ın 1996 yılında Yukarı Tekke Mezarlığı’na defnedilen örgüt mensupları arasında olduğunu belirledi.

AİLE MEZARLIĞI OLARAK SATILMIŞ

Ayten Öztürk, ablasının mezarını nakletmek için işlem başlatınca, Divriği’de çatışmada ölen teröristlerin gömüldüğü bölümün, mezarlıktaki görevlilerin dikkatsizliği nedeniyle 2004 yılında aile mezarlığı olarak 4 aileye satıldığı ortaya çıktı. Aile Mezarlığı yapılan aynı yere 2004 yılında yaşamını yitiren Abdurrahman Keleş ile Fatma Akgül defnedildi.

Savcılığın başlattığı mezar nakli işleminde, PKK’lıların mezarlarının 2 metre derinlikte, sonradan defnedilen Abdurrahman Keleş ve Fatma Akgül’ün mezarlarının da 1.5 metre derinlikte olduğu belirlendi. Ardından da büyük bir gizlilik içinde mezar nakli işlemi başlatıldı.

PKK’lı teröristlerin kemiklerinin çıkartılması için önce üzerlerine defnedilen 2 vatandaşın mezarlarının altı kazılarak kalaslarla askıya alındı, ardından daha derindeki 16 PKK’lıya ait kemikler çıkartıldı. Bu arada PKK’lı Nurkan Çam ile aynı yerde defnedilen diğer teröristlerin ailelerine de haber verildi.

Yapılan DNA testiyle, 16 PKK’lıdan 14’ünün kemikleri ailelerine teslim edildi. Diğer 2 PKK’lının kemikleri ise ilerde yakınlarının ortaya çıkması halinde teslim edilmek üzere aynı bölgede ayrılan bölüme yeniden gömüldü.

Aynı çatışmada ölen diğer 16 PKK’lının gömüldüğü mezarlığı bir köşesindeki bölümün ise kimseye satılmayıp aynen durduğu belirtildi.

AİLELER ÖĞRENİNCE ŞAŞIRDI

2004 yılında babası Abdurrahman Keleş’in vefatı üzerine belediyeye başvuran TCDD çalışanı İrfan Keleş, 2 kişilik aile mezarlığı istedi. Belediye aileye bu yeri 500 lira karşılığında verdi. Bu şekilde 3 aileye daha mezar yeri satışı yapıldı.

Keleş ailesi, mezarlıkta yapılan çalışma ve aynı yerde PKK’lıların mezarlarının bulunduğunu öğrenince büyük şaşkınlık yaşadı. Mezarların bulunduğu yerde çalışma yapıldığının kendilerine haber verilmediğini söyleyen İrfan Keleş tepkisini dile getirirken şunları söyledi:

“Şu andaki yerden bize mezar yeri gösterildi. Biz de satın alarak aile mezarı olarak çevirdik. Çok vahim bir durum. Böyle bir şey varsa bu bize neden zamanında söylenmedi? Bize hiç bir türlü bilgi verilmedi. Kendimi şu anda çok kötü hissediyorum.”

“KEMİKLER KARIŞMIŞ OLABİLİR”

Olayı öğrendikten sonra Mezarlıklar Müdürlüğü’ne giderek bilgi alan Keleş, yetkililerin mezar yerinin kendilerine neden satıldığını açıklayamayacaklarını söylediklerini belirterek şöyle konuştu:

“Biz ‘Ailelere neden haber vermediniz, benim de orada babamın mezarı var’ dedim. Biz babamızın mezarının da kazıldığını düşünüyoruz. Kemiklerinin karışmış olabileceğini düşünüyoruz. Halk galeyana gelmesin diye gizli tutuklarını söylediler. ‘İlgili yerlerin haberi vardı’ dediler. Belediye hakkında davacı olacağız.”

Aynı yerde satın alınan aile mezarlığına 2004 yılında defnedilen Fatma Akgül’ün yakınları da gelişme üzerine Mezarlıklar Müdürlüğü’ne giderek bilgi istedi. Sivas Belediyesi Mezarlıklar Müdürlüğü ise gelen talep doğrultusunda mezar nakli için çalışma yapıldığını belirtirken, aynı alanının neden aile mezarlığı olarak satıldığı konusunda ise herhangi açıklamada bulunmadı.

Somali’de İnsanlar Susuzluktan Ölüyor

1401182626_somali-1

 

Somali halkı, ülkelerinde yıllardır devam eden çatışmaların neden olduğu istikrarsızlık ve kuraklık nedeniyle açlığın ardından son dönemlerde susuzlukla da mücadele ediyor.

3 aydır devam eden su sıkıntısı nedeniyle can kayıpları yaşanıyor

Ülkenin orta kesiminde yer alan Hiran bölgesinin sakinleri, su için kilometrelerce yol katetmek zorunda kalıyor. Kısıtlı imkanlara sahip Hiran ahalisi, suyu eşek arabaları, deve ve buldukları tankerlerden faydalanıyor. Bulabildikleri suyun da çoğu zaman içilmeye elverişli olmadığını anlatan bölge sakinleri, yaklaşık 3 aydır devam eden su sıkıntısı nedeniyle can kayıplarının da yaşandığını belirtiyor. Yerel yetkililer, yardım kuruluşlarının yaşananlara duyarsız kaldığını da ifade ediyor.

Biir Cedid Belde Belediye Başkanı Muhammed Hüseyin Vehliye, Hiran’a bağlı bir çok yerleşim biriminde yaklaşık 3 aydır su sıkıntısı yaşandığını, son dönemlerde en az 5 vatandaşın bu nedenle hayatını kaybettiğini söyledi.

1401182684_somali-2.jpg

Belde sakinlerinin ihtiyaçlarını açık kuyu, havuz ve çukurlara dolan yağmur sularından karşılamaya çalıştığını belirten Vehliye, “Mevsim yağmurları beklenenden az olunca bölgede kuraklık baş gösterdi. Bölge sakinleri kuraklık ve açlıktan ölmemek için Meteban, Mahas gibi kentlerin merkezlerine göç etmeye başladı” dedi.

“Yardım kuruluşlarının duyarsızlığı”

Uluslararası ve yerel yardım kuruluşlarının, bölgede yaşanan drama sessiz kaldığını savunan Belediye Başkanı Vehliye, şunları kaydetti:

“Su ihtiyacının giderilmesi için bölgedeki gençler dışında çalışan kimse yok. Bu konudaki gayretler, yerel çalışmalarla sınırlı kalıyor. Eğer su sıkıntısının giderilmesi için herhangi bir girişimde bulunulmazsa ölümlerin artmasından endişe ediyoruz.”

Belde sakinlerinden Meryeme Abdi ise susuzluk çeken çocuklara su bulabilmek için 15 kilometreden fazla yol katettiğini ve bulduğu suyun da temiz olmadığına dikkati çekerek, “Günlük asli ihtiyaçlarımızı karşılamak için yaşadığımız yerin kilometrelerce uzağındaki beldelere gitmemiz gerekiyor. Susuzluktan en çok da çocuklar ve kadınlar etkileniyor” dedi.

SOMALI'DE BAYRAMDA DA GOC SURUYOR