Kategori arşivi: Bilim/Teknoloji

Onu bile hack’lediler, sırada kim var?

Dünyanın en zengin insanı olsanız bile, yeteri kadar korunma sağlayamayabilirsiniz. Mark Zuckerberg için de aynı şey geçerli oldu. Facebook kurucu ve CEO’su Mark Zuckerberg’in sosyal medya hesapları ele geçirildi.

Facebook CEO’sunun da diğer insanlar gibi sosyal medyada hesapları var. Kendisi, bu hesapları korumak için standart uygulamaların dışına çıksa dahi, OurMine takımının saldırılarında kaçamadı.

Zuckerberg’in, Twitter ve Pinterest hesaplarının yanı sıra LinkedIn hesabı da hacklendi.

Instagram hesabını da hacklediklerini iddia eden saldırganların son gelişmelere göre bunu aslında yapamadıkları ortaya çıktı. Facebook CEO’sunun Google+ hesabında bir değişiklik görünmüyor. Bunun farklı güvenlik uygulamaları kullanmış olmasından mı yoksa saldırganların bunun için uğraş göstermemesinden mi kaynaklı olduğu henüz bilinmiyor.

Twitter, Mark’ın hesabındaki durumu fark etmekte gecikmedi ve hemen hesabı askıya aldı. Ocak 2012’den beri herhangi bir tweet atmayan Zuckerberg’in profilinde saldırganların attığı gönderi bulunuyordu ve bu da hemen kaldırıldı.

Rahmetli nişanlısından çocuk doğuracak

Avustralya mahkemese, ölen nişanlısından hamile kalmak isteyen kadına istediği şansı verdi. Habertürk’ün aktardığına göre, genç kadın, geçen yıl eylül ayında tanıştığı, 1 ay sonra da nişanlandığı erkek arkadaşının nisan ayında aniden ölmesi üzerine mahkemeye başvurdu.

Kadın mahkemeden nişanlısının testislerinin alınmasına izin vermesini istemişti. Mahkemede ifade veren yakınları, çiftin çocuk yapmak istediğini delilleriyle ortaya koymuştu. Bunun üzerine hâkim gerekli müdahalenin yapılması iznini verdi. Ancak cenazeden alınan testislerden sperm elde edilebilmesi halinde kadının bunu kullanabilmesi için ikinci kez mahkemeye başvurması gerekecek.

Isolated tenderness. High Key.

Spermler 72 Saat İçin Faal

Konunun uzmanı biliminsanları; sperm hücrelerinin, belirli sürelerde muhafaza edilebilen hücreler olduğuna dikkat çekerek, kişi ölmüş dahi olsa spermlerinin 72 saat içinde kullanılabileceğine, kadınların hayatını kaybeden erkek spermiyle hamile kalabileceğini söylüyor.

7461468-3x2-340x227

Tony Deane geçtiğimiz Nisan’da hayatını kaybetmişti.

Microsoft Bitkileri Konuşturdu!

Microsoft’un konuk sanatçısı Helene Steiner’in geliştirdiği projesyle, doğal dil araştırması, biyoloji, tasarım ve mühendisliği bir arada kullanılarak, dil aracılığıyla bitki-insan iletişimi sağlayan ilk arayüz oluşturuldu.

helene-steiner-project-florence-microsoft-research-designboom-header

Bitkiler çok büyük miktarlarda veriyi elektriksel ve kimyasal sinyaller ile sentezleyebiliyor ve kendi çıkarları doğrultusunda bilinçli bir şekilde kendilerinde, komşularında ve çevrelerindeki alanda değişiklik yapabiliyor. Hücre depolarizasyonu sebebiyle oluşan bu sinyaller tüm bitkiyi, ve stres gibi bölgesel uyarıcılar için tetikte tutuyor. Bu sinyaller canlı organizmaların en evrensel özelliklerinden birisi.

prt_450x287_1434896842

Florence projesinde bitkilerin farklı ışık frekanslarına duyarlılığından faydalanılarak, güdümleme yoluyla bitkide tepkilerin tetiklenmesi sağlandı. Daha sonra bitkiler ve doğal dil işlemleri arasındaki benzerlikler karşılaştırıldı.

large_project-florence-microsoft-research-plant-communication-talk-2

Elektriksel bitki tepkileri doku üzerinde ve tüm bitki seviyesinde bitkiye iliştirilen elektrotlar ve açık kaynaklı bir biyoelektrik sinyali paneli sayesinde ölçülebiliyor. Florence projesi bitkilere tepki veren, doğal çevremizle nasıl iletişim kurduğumuza dair yeni algılar oluşturan canlı maddeler olarak yaklaşıyor. Bu da doğal çevremizle ilkel yollarla da olsa iletişim kurma/konuşma olanağı sağlıyor.

large_microsoft-research-project-florence-talking-plant-4

Florence Projesi gelecekte yapılacak çevresel araştırma, biyolojik sensör ve gen ifadesi uygulamalarının yanı sıra dijital ve doğal dünyalarımızı birleştirecek yeni fırsatlar için bir temel oluşturuyor.

Elastik 2. Cildiniz Giyilmeye Hazır!

Silikon deri uygulandığı yüzeyin hem nemli kalmasını sağlıyor hem de deriyi bir arada tutarak kırışıklıkların görülmesini engelliyor. Robert Langer önderliğindeki bir grup MIT kimya mühendisi, giyilebilir ikinci bir deri geliştirdi.

9355067_mit-researchers-create-a-second-skin-that_e2cb8f92_m

Nefes alabilen silikon tabanlı deri insan gözüyle fark edilemeyecek kadar ince. XPL adı verilen çapraz bağlı polimer tabaka, dayanıklı ve elastik olmasının yanı sıra, uyguladığı baskıyla deriyi bir arada tutuyor ve kırışıklıkların görünmemesini sağlıyor.

9340080_mits-invisible-second-skin-can-hide-aging_9b0c9fdc_m

XPL deriye iki aşamada uygulanıyor. Öncelikle polisiloksan adlı materyal (şeffaf silikon plastik) cilde oldukça ince bir tabaka halinde sürülüyor. Bu tabaka daha sonra ikinci materyal olan platin katalizör ile sertleştiriliyor. Böylece polisiloksan sıkılaşarak cildin düz bir görüntüye sahip olmasını sağlıyor. Sadece 70 mikrometre kalınlığındaki XPL tabakası bir kağıt banknotun yarısı kadar kalın.

XPL’i istediğiniz zaman çıkarabiliyorsunuz. Ama çıkarırken sanki bir gün önce güneşte çok yanmışsınız da deriniz soyuluyormuş gibi bir görüntüyle karşılaşıyorsunuz. Yine de bu sizi yanıltmasın çünkü XPL normal deriniz kadar dayanıklı bir madde. Kolay bir şekilde zarar görmüyor.

Bu fuara çöpsüz girilmiyor!

Çevre fuarına giriş bileti ‘çöp’ olacak

TÜYAP’ta açılacak çevre temalı fuara girmek isteyenler yanlarında kağıt, cam veya plastik gibi geri dönüşümlü atık getirmek zorunda…

Dünya Çevre Günü dolayısıyla düzenlenen etkinlikler, hem ilginç hem de anlamlı uygulamalara sahne oluyor. 12 Haziran’da TÜYAP’ta açılacak, ‘Geri Dönüşüm, Çevre Teknolojileri ve Atık Yönetimi Uluslararası Fuarı’na (REW İstanbul) girişler biletle değil çöple olacak.

Organizasyonun 10. yılı dolayısıyla başlatılan atık bilet uygulaması kapsamında ziyaretçiler, yanlarında getirdikleri kağıt, cam, metal ya da plastikleri, giriş kapıları önüne konulan dört gözlü ayrıştırma kutularına atarak içeriye girebilecek. REW İstanbul, atık su arıtmadan bio-enerjiye, atık toplama araçlarından ayırma ve geri dönüşüm sistemlerine kadar çeşitli kategorilerdeki yeniliklerin buluşma adresi olacak.

fft2mm5091612

GATA Profesörü: “şizofreni cindendir cinden!”

Şizofreniyi üfürükçüler çözebilir’

GATA’da görev yapan Prof. Dr. M. Kemal Irmak “Şizofreni mi cin çarpması mı” başlıklı bilimsel bir makale yazarak tıp dünyasını şaşırttı. Profesör makalesinde doktorlar ile üfürükçülerin birlikte çalışarak bazı şizofreni hastalarını tedavi edebileceklerini söylüyor.

Prof. Dr. Irmak’a göre bazı şizofreni hastaları “Bu düşünceler bana ait değil. Beynimin içinde sesler duyuyorum. Bunları yapmamı bana onlar söylüyor.” gibi şikayetlerde bulunuyor.

Bugüne kadar binlerce insanı dolandırarak paralarının alınmasına yol açan “üfürükçüler” ile doktorların bir arada çalışmasını öneren Prof. Irmak’ın bu makalesi tıp dünyasını ayağa kaldıracağa benziyor. İşte önemli tıp dergilerinden birinde yayınlanan o makale:

Şizofreni hayat boyu süren ve çeşitli semptomları olan bir hastalık. Semptomlardan bazıları ise halüsinasyon görme, beyninde bazı varlıklar yaratma gibi şeyler. En yaygın hayal görme türünde ise hastalar, “Hareketlerim ve duygularım başkaları tarafından yönlendiriliyor. Bu düşünceler bana ait değil, kafama başkaları tarafından konulan düşünceler.” diyorlar.

Şizofrenik bozukluğun patopsikolojisi hakkında önemli bilgiler veren ana semptom olan halüsinasyonlar dikkatli bir biçimde araştırılmalı. Biz birçok halüsinasyonun gerçekten çevresel faktörlere bağlı olabileceğini düşünüyoruz. Bunlarda bir tanesi de cin çarpması. Cinler gözle görülemeyen ama tüm dinlerde var olduğuna inanılan ve insan vücudunu ve insanları kontrol etme gücü olduğu düşünülen varlıklar. Cin çarpması sonucunda psikotik bozukluk olarak değerlendirilen bazı tuhaf davranışlar ortaya çıkabilir. Bu yüzden şizofrenideki halüsinasyonlar iyi yorumlanarak gerçekten şizofrenik bir bulgu mu yoksa cin çarpması mı olduğu değerlendirilmeli. Bizim dinimizde bazı bölgesel üfürükçüler şizofreni hastalarına yardım ediyor. Bu adamların tedavi yöntemleri başarılı sayılabiliyor çünkü 3 ay sonra hastaların semptomları ortadan kalkıyor. Bu yüzde medikal uzmanlar ile üfürükçüler birlikte çalışarak şizofreni için daha iyi bir tedavi yöntemi denemeli.

951019-sizofreni

Internet bağımlılarının tedavisi için klinik açıldı

Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesinde açılan internet bağımlılığı polikliniğinde, internet bağımlısı kullanıcıları tedavi görebilecek. Uzman Dr. Zerrin Binbay, “İnternetin her yerde rahatça ulaşılabilir olması bağımlı kullanımı da beraberinde getirmektedir.” dedi.

Hayatı kolaylaştıran internet, yeni bir hastalık türü olan ‘İnternet Bağımlılığı’na yönelik olarak Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedaviye başlandı. Bilgiye ulaşmanın en kolay yolu olarak nitelendirilen internetin aşırı kullanımı kullanıcıların aile ve sosyal ilişkilerinde bozulma, öğrencilerde derslere katılımının azalması, okuldan uzaklaşma gibi günlük yaşamda olumsuz sonuçlara yol açıyor. Sorunlu internet kullanımı psikiyatrinin en yeni ilgi alanlarından biri haline geldi ve İnternet Bağımlılığı hastalığı adını aldı.

Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi bu hastalığın tedavisi için internet bağımlılığı polikliniğini hizmete sokarak tedaviye başladı. Haftada 1 gün hizmet verecek olan poliklinikle ilgili olarak Uzman Doktor Zerrin Binbay, internet bağımlılığını fark etmenin toplumda henüz gelişmediğini vurguladı. İnternet kullanıcıları ve ailelere yönelik olarak bir konferans düzenleyen Binbay, “İnternetin her yerde rahatça ulaşılabilir olması, giderek ucuzlaması ve yaygınlaşması aslında bağımlı kullanımı da beraberinde getirmektedir. Fakat günlük hayatın bir parçası olması sebebiyle bağımlılığı fark etmenin az oranda olduğu görülüyor.”

Tedavide ilk amaçlarının bağımlılığı önleme çalışmaları ve dikkat çekmek olduğunu kaydeden Binbay şöyle konuştu: “Bağımlılığı fark etmek çok kolay değil. Özellikle internet bağımlısı olan kişinin ailesinde de bunu fark etmekte gecikme olduğunu görüyoruz. Bağımlılık belirtileri internet olmadığı zaman kendini huzursuz hissetme, internet kullanırken başta planladığı zamana uyamama, bununla ilgili yalan söyleme, kendini kötü hissetmesine rağmen internet kullanmayı bırakamama ve bunun sonucunda öğrenci ise okulunda başarısızlıklarla karşılaşma, ailesi ve çevresiyle olan ilişkilerinin gitgide azalmasıdır.”

Bağımlılık konusunda ailelerin en sık yaptığı işin interneti tamamen yasaklamak olduğunu ve bunun uygun olmadığına dikkat çeken Binbay, “Bu pratikte de yapılabilir bir şey değil. Çünkü her yerde internet var. Evde ulaşamasa bile komşusunda, arkadaşında, bir kafede buna ulaşma ihtimali çok yüksek. Ödevlerin, sınav başvurularının bile internet üzerinden yapıldığı bir dönemde yaşıyoruz. Ailelere önerimiz bunun yerine kontrollü bir kullanımı sağlamaktır.” diye konuştu.

Hastane yöneticisi Prof. Dr. Ahmet Yaser Müslümanoğlu ise şu açıklamalarda bulundu: “Geldiğimiz ortamda bulunduğumuz çağda internet hepimizin vazgeçilmez bir parçası. Eskiden bilgiye ulaşmak için aile, okul ve arkadaşlarımız vardı. Geldiğimiz noktada buna internet’te eklendi ve bunların içinde en etkili olanıdır.”

Kim 1 Litre Yakıtla 3 Bin 314 Km Gidebilir?

24549590

 

Hollanda’nın Rotterdam şehrinde bu yıl 30’uncusu düzenlenen Shell Eco-Marathon’da binlerce öğrenci 1 litre yakıt ile en uzun yolu gidebilmek için kıyasıya mücadele etti.

İlk Eco-Marathon’da 1 litre yakıtla 20 kilometre yol yapılırken bu yıl prototip benzinli araç kategorisinde Fransız Microjoule-La Joliverie takımı, bir litre yakıtla 3 bin 314 kilometre yol kat etti. Bu yıl 4 yeni rekorun kırıldığı organizasyonda şehir konsepti benzinli araç kategorisinde Fransız Lycee Louis Delage takımı 1 litre benzinle 468.8 kilometre yol yaparak rekor kırdı. Yine Fransa’dan La Joliverie takımı 1 kWs ile 150.5 kilometre ile hidrojen yakıt sınıfında rekor kırdı. Almanya’dan Schluchtspecht ekibi ise 1 litre dizel yakıt ile 389 kilometre yol alarak rekorunu geliştirdi.

TÜRKİYE’DEN 16 TAKIM

27 Avrupa ülkesinden 3 binden fazla öğrencinin katıldığı organizasyonu 40 bin kişi izledi. Türkiye’yi ise 7 farklı şehirden 16 lise ve üniversite takımı temsil etti. Shell & Turcas Perakende Satışlar Pazarlama Müdürü Günden Yılmaz, Türkiye’nin, Fransa, Hollanda ve Almanya ile birlikte katılımın en yoğun olduğu ülkeler arasında yer aldığını kaydetti. Şehir konsepti kategorisinin, 31 takımın yarıştığı ‘akü beslemeli elektrik’ sınıfında Sakarya Üniversitesi, 144,99 km/kWs derecesiyle 8’inci, Yeditepe Üniversitesi ise 119,01 km/kWs derecesiyle 9’uncu oldu. Prototip kategorisinin, 49 takımın katıldığı ‘akü beslemeli elektrik’ sınıfında Yıldız Teknik Üniversitesi ise 161,77 km/kWh derecesiyle 24’üncü sırayı aldı.
250 yıllık petrol var.

Royal Dutch Shell’in Perakende Satışlardan Sorumlu Başkan Yardımcısı Istvan Kapitany, tüketim bugünkü haliyle devam ederse dünyanın 250 yıllık petrolü olduğunu kaydetti. Tüketimin artması durumunda ise bu sürenin biraz azalabileceğini aktaran Kapitany, bir taraftan da teknolojinin geliştiğini hatırlatarak “Sürekli daha yakıt tasarruflu araçlar üretiliyor. Tüketim bir miktar azalıyor”dedi. Tabii trafikteki araç sayısı artarken yeni petrol kuyularının açılması tüketim-üretim arasında denge kuruyor. 43 bin benzin istasyonuyla dünyanın en büyük perakendecisi olduklarını belirten Istvan Kapitany, tüketimi azaltmak için laboratuvarlarında yakıt tasarrufu çalışmaları yaptıklarını belirtti.

1 Çay Kaşığı Madde=1 Milyar Ton (?)

24439217

 

Bu yıldızda bir çay kaşığı madde 1 milyar ton

Avrupa Güney Rasathanesi, Westerlund 1 takımyıldızında izlediği bir çeşit nötron yıldızı olan magnetarın temsili görüntüsünü yayınladı.

Muazzam bir yoğunluğa sahip olan magnetarlar evrenin en gizemli görüngülerinden biri olarak kabul ediliyor. Bu tür yıldızların sadece bir çay kaşığı hacmindeki parçasının kütlesinin ağırlığı bir milyar ton geliyor. Magnetarların manyetik alanları ise dünyanınkinin milyonlarca katı büyüklüğünde.