Kategori arşivi: Yaşam

GATA Profesörü: “şizofreni cindendir cinden!”

Şizofreniyi üfürükçüler çözebilir’

GATA’da görev yapan Prof. Dr. M. Kemal Irmak “Şizofreni mi cin çarpması mı” başlıklı bilimsel bir makale yazarak tıp dünyasını şaşırttı. Profesör makalesinde doktorlar ile üfürükçülerin birlikte çalışarak bazı şizofreni hastalarını tedavi edebileceklerini söylüyor.

Prof. Dr. Irmak’a göre bazı şizofreni hastaları “Bu düşünceler bana ait değil. Beynimin içinde sesler duyuyorum. Bunları yapmamı bana onlar söylüyor.” gibi şikayetlerde bulunuyor.

Bugüne kadar binlerce insanı dolandırarak paralarının alınmasına yol açan “üfürükçüler” ile doktorların bir arada çalışmasını öneren Prof. Irmak’ın bu makalesi tıp dünyasını ayağa kaldıracağa benziyor. İşte önemli tıp dergilerinden birinde yayınlanan o makale:

Şizofreni hayat boyu süren ve çeşitli semptomları olan bir hastalık. Semptomlardan bazıları ise halüsinasyon görme, beyninde bazı varlıklar yaratma gibi şeyler. En yaygın hayal görme türünde ise hastalar, “Hareketlerim ve duygularım başkaları tarafından yönlendiriliyor. Bu düşünceler bana ait değil, kafama başkaları tarafından konulan düşünceler.” diyorlar.

Şizofrenik bozukluğun patopsikolojisi hakkında önemli bilgiler veren ana semptom olan halüsinasyonlar dikkatli bir biçimde araştırılmalı. Biz birçok halüsinasyonun gerçekten çevresel faktörlere bağlı olabileceğini düşünüyoruz. Bunlarda bir tanesi de cin çarpması. Cinler gözle görülemeyen ama tüm dinlerde var olduğuna inanılan ve insan vücudunu ve insanları kontrol etme gücü olduğu düşünülen varlıklar. Cin çarpması sonucunda psikotik bozukluk olarak değerlendirilen bazı tuhaf davranışlar ortaya çıkabilir. Bu yüzden şizofrenideki halüsinasyonlar iyi yorumlanarak gerçekten şizofrenik bir bulgu mu yoksa cin çarpması mı olduğu değerlendirilmeli. Bizim dinimizde bazı bölgesel üfürükçüler şizofreni hastalarına yardım ediyor. Bu adamların tedavi yöntemleri başarılı sayılabiliyor çünkü 3 ay sonra hastaların semptomları ortadan kalkıyor. Bu yüzde medikal uzmanlar ile üfürükçüler birlikte çalışarak şizofreni için daha iyi bir tedavi yöntemi denemeli.

951019-sizofreni

Karolin Fişekçi’nin Kitabına Rakip Çıktı!

Bu kitabın Cildi İnsan Derisinden

İnsan derisiyle ciltlenmiş kitap bulundu

ABD’nin dünyaca ünlü Harvard Üniversitesi’nde insan derisiyle ciltlenmiş bir kitap bulundu. Kitap 19. Yüzyılın sonlarında basılmış.

Ruhun kaderi adlı kitabın 1930’dan beri üniversitenin kütüphanesinde durduğu tahmin ediliyor. Yazar Arsen Husse, kitabı 1880’lerin ortasında arkadaşı Doktor Ludovic Bulanda’ya vermiş. Bulanda da kitabı doğal nedenlerle ölen bir kadın hastasının derisinden kitabı ciltlemiş. “İnsan ruhuyla ilgili bu kitap insan derisiyle ciltlenmeyi hakediyordu” diye bir not da yazmış.

Kitabın Harvard Üniversitesi’nde bu formda yer alan tek kitap olduğu sanılıyor. Kitapları insan derisiyle ciltleme pratiği bir hayli eski. Geçmişi 16. Yüzyıla kadar gidiyor. 19. Yüzyılda idam edilen çok sayıda suçlunun kadavraları bilime sunulduğu, ardından da kitap ciltçilerine verildiği biliniyor.

BpcsXGiCEAAIiAE

Tarihte böyle bir şov programı görülmedi!

Vahşi Yaşamda Doğum

ABD‘de yayımlanan bir televizyon programı büyük tepki çekti. Çünkü o programda genç anne adayları hiçbir doktor müdahale etmeden ve herhangi bir yardım almadan tek başlarına doğum yapıyorlar.

İlk bakışta oldukça rahatsız edici bu görüntülerde doğum ne hastanede, ne de evde gerçekleşiyor. Doğada herhangibir yerde üstelik taşların üzerinde genç anne adayı bebeğini dünyaya getiriyor.

Kadının yerde çırılçıplak dizüstüne çöker gibi bir vaziyette doğum yapması ve hepsinin televizyon programı için kaydedilmesi de işin bir diğer ilginç tarafı. Bazı uzmanlar bu şekilde oturarak doğum yapmanın oldukça tehlikeli olduğu görüşünde.

O anlar için “belki de bir kadının hayatı boyunca yaşayacağı en çılgınca deneyim” yorumu yapılıyor.

5390ac8868f73226f4bdba1a

1559539415976

5390ac8868f73226f4bdba1e

ailesinden intihar kurşununun parası istendi

Tezkeresine 2 ay kala arkadaşının silahıyla intihar eden er Abdurrahman Çiftçi’nin ailesinden kurşunların hazine malı olması nedeniyle zararın aileden tahsil edilmesi istendi.

Muş’un Hasköy İlçesi’nde tezkeresine 2 ay kala intihar ettiği belirtilen Batmanlı Abdurahman Çiftçi ile ilgili soruşturmada takipsizlik kararı veren 8’inci Kolordu Komutanlığı Asker Savcılığı, ölüme neden olan kurşunun hazine malı olması nedeniyle zararın aileden tahsil edilmesini istedi. Ağabey Eşref Çiftçi, kardeşinin ölümünün emir komuta zinciri altında üstünün örtüldüğünü öne sürerken, “Ben kardeşimi 11 liralık mermi için mi askere yolladım. Anayasa Mahkemesi’ne başvurduk, sonuç alamaz isek Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gedeceğiz” dedi.

Hasköy İlçe Jandarma Karakol Komutanlığı’nda vatani görevini yaparken tezkeresine 2 ay kalan Batman nüfusuna kayıtlı er Abdurahman Çiftçi, 6 Mart 2013 tarihinde arkadaşının silahı ile havaya ateş açtıktan sonra intihar etti. Elazığ’daki 8’inci Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı başlatılan soruşturma kapsamında çok sayıda askerin ifadesini aldı. Tanık askerlerden Sezer Topaloğlu, Abdurrahman Çiftçi’nin olay tarihinde nöbetini alacağı sırada ‘Doldur-boşalt’ yerinde silahının kurma kolunu çektiğinde çok şaşırdığını belirterek, şöyle dedi:

“Çiftçi, duvara sonra havaya ateş etmeye başladı. Ateş ederken, ‘Çok bunaldım, üzerime çok geliyorlar, birkaç kişiye sıkacağım’ dedi. Sonra yürüyerek nizamiye çıkışına doğru gitti. Durdurmaya çalışan nöbetçilere silah doğrultarak kapıları açmalarını sağladı. Erdal başçavuşun sürekli ona nöbet yazması nedeniyle bunaldığını söylüyordu. Sabah ise uzman çavuş Süleyman ile tartıştığını duydum. Erdal başçavuşun sürekli kendisine diğer askerlerden daha sık 6’şar saatlik nöbetler yazıyordu. Annesi ile babasının ayrı yaşadığını, kendisini arayıp sormamalarının da kendisini üzdüğünü biliyorum.”

Askeri Savcılık, tanık ifadelerinden sonra, Abdurahman Çiftçi’nin birlik içerisinde özellikle kendisine fazla nöbet yazıldığını ve üzerine gelindiğini düşünerek bunalıma girdiğini, annesi ve babasının ayrı olması nedeniyle psikolojisinin bozuk olduğu, bu nedenle intiharında başka bir kişi ve sebebin etkisinin olmadığına kanaat getirerek, takipsizlik kararı verdi.

BOŞA SIKTIĞI KURŞUNLARIN ZARARINI AİLEDEN İSTEDİLER

Savcının takipsizlik kararında Abdurrahman Çiftçi’nin ölümüne sebep olan ve boşa sıktığı kurşunların da hazine malı olması nedeniyle zararın aileden tahsil edilmesi istendi. Bu karara tepki gösteren Abdurahman Çiftçi’nin ağabeyi Eşref Çiftçi, “Olay intihar değildir. Dosyanın üstü kapatıldı. Dosyayı kapattıktan sonra kardeşimin ölümüne neden olan kurşunların parasını da bizden istiyorlar” dedi. Çiftçi, şöyle devam etti:

“Kardeşimi 11 liralık kurşun için mi askere yolladık? Kardeşimin ölümü intihar değildir. Bunun peşini bırakmayacağız. Soruşturma dosyasına hukuk fakültesinin birinci sınıf öğrencisi bile baksa, takipsizlik kararı vermez. Biz bir can kaybetmişiz, bizden kurşun parası istiyorlar. Anayasa Mahkemesi’ne başvurduk. Oradan sonuç almamamız halinde dosyayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşıyacağız.”

_17-640x360

karpuz kabuklarında Dünya Kupası yıldızları

Brezilyalı bir şef, Dünya Kupası yıldızlarını karpuz kabuklarına resmediyor

Yıldızlar karpuz kabuğunda

Brezilyalı şef Rogerio Holanda, ülkesinde düzenlenecek Dünya Kupası’nın yıldızlarını karpuz kabuklarına resmediyor.

Tam zamanlı şeflik, yarı zamanlı heykeltraşlık yapan Rogerio Holanda, her iki alandaki yeteneklerini Dünya Kupası heyecanına ortak olmak için kullanıyor.

Dört yıldızlı bir otelde çalışan Holanda; Lionel Messi, Neymar ve Cristiano Ronaldo gibi futbol yıldızlarının yüzlerini karpuz kabuklarına işliyor. Karpuz kabuğundan bir heykelin yapımı ise yanlnızca 15-20 dakika sürüyor.

Holanda’nın en sevdiği futbolcu Portekizli Ronaldo. Bugüne kadar aldığı en değerli karşılık ise Zico’nun heykelini yaptıktan sonra eline geçen imzalı forma. Bilindiği gibi Dünya Kupası 12 Haziran’da başlayacak.

BpXDFxBIMAE_36b

suçun tarihi artık parmak izinden

Bilim insanları, parmak izlerinin tarihini büyük bir doğrulukla ortaya koyan yöntem geliştirmeyi başardı. Yöntem sayesinde, polisin yürüteceği soruşturmalarda çok büyük ilerleme kaydedilebileceği ifade edildi.

Hollandalı bilim insanları, suç mahallinde veya herhangi bir soruşturmayla ilgili nesne üzerinden elde edilecek parmak izlerinin ne kadar eski olduğunu ortaya çıkaran yöntem geliştirdi.

Hollanda Adli Tıp Enstitüsü (NFI) araştırmacısı Marcel du Puit, önemli bir keşfe imza attıklarını belirterek bu tür bir araştırma yönteminin adli tıpta bir ilk olduğunu belirtti.

Polisin kendilerinden geçmişte bu alanda yardım istediğine değinen De Puit, “Parmak izlerinin tarihini belirleyebilmek bir şüphelinin suç esnasında olay yerinde veya suçla bağlantısı olup olmadığını ortaya koyacak” ifadesini kullandı.
Yüzeyde kopyalanabilen ve veri tabanındaki sayısız izle karşılaştırılarak soruşturmalarda ipucu olarak kullanılan parmak izi, 20’nci yüzyılın başından bu yana suçluların bulunmasında önemli rol oynuyor.

De Puit, parmak izlerinin tarihini belirlemek için geçmişte araştırmalar yapıldığını ancak kimyasallara fazla odaklanılması nedeniyle girişimlerin başarısız olduğunu söyledi. Hollandalı araştırmacı, kimyasallar yerine parmak bozulmasında etkili olan, iz çevresindeki ısıyı dikkate alarak sonuca ulaştıklarını belirtti.

Bilim insanları, parmak izinin en geç 15 günlük olması halinde, ne kadar eski olduğunu iki gün içinde anlayabileceklerini belirtti.

De Puit, yeni yöntemin geçerlilik kazanabilmesi için yaklaşık bir yıl boyunca gerçek suç mahallerinde denenmesi gerektiğini belirtti. Kullanılmaya başlanmasının ardından, parmak izi tarihleme yıllar önceki suçları gün yüzüne çıkarmak için de kullanılabilir.

 

parmak_izi_main
Parmak izi tarihleme suçluların tespitinde çığır açabilir.

SMS kullanmak Orta Afrika’da yasaklandı

Orta Afrika’da SMS yasaklandı

Orta Afrika Cumhuriyeti (OAC) hükümeti, GSM operatörlerine, SMS servislerini durdurmaları talimatını verdi. Hükümet, Collectif Centrafrique Dbout (CCD) adlı organizasyonun başkent Bangui’de iç çatışma yaşanacağı uyarısında bulunarak halkı “sivil itaatsizliğe” çağıran mesajı üzerine harekete geçti.

CCD, hafta sonundan beri gönderdiği SMS’lerde, Hristiyanlarla Müslümanlar arasında yeni çatışmalar başlayacağını yazarak, insanlara evlerinde oturmaları uyarısında bulundu.

İletişim Bakanı Abdallah Assan Kadre, “Başbakanın talimatıyla ülkede güvenliği yeniden sağlamak amacıyla tüm cep telefonu kullanıcılarına SMS kullanım hizmetleri askıya alınmıştır.” dedi.

Orta Afrika’da geçtiğimiz yıl Seleka grubunun darbe ile başa geçmesi ile başlayan çatışmalarda 2 binden fazla insan hayatını kaybetti. Hristiyan Anti-Balaka çetelerinin hedefi haline gelen Müslümanların neredeyse tamamı ya ülkeyi terk etti ya da kamplara sığındı. Seleka’nın 10 ay önce idareyi bırakmasına rağmen ülkede yaklaşık 4,5 milyon insan göç etmek zorunda kaldı.

OAC’de çoğunluğunu Müslümanların oluşturduğu Seleka koalisyonunun lideri Michel Djotodia’nın Hıristiyan Cumhurbaşkanı Francois Bozize’yi devirmesiyle patlak veren çatışmalar daha uzun süre devam edecek gibi. Djotodia’nın ülkeyi terk etmesiyle Catherine Samba-Panza’nın geçici hükümetin başkanı olduğu ülkede, 8 bin Afrika Birliği Barışgücü ve bin 600 Fransız askeri bulunuyor.

OAC’de Fransız ve körfez ülkelerinin yatırımları olan GSM operatörleri hükümetten ikinci bir talimat gelene kadar yasağa uymak zorundu.

BpSe7DfCQAAvMR4

Rihanna, Yine Çıplak Hep Çıplak!

Sonunda Moda ikonu Da Oldu

ABD’li şarkıcı Rihanna, pazartesi günü düzenlenen Amerikan Moda Tasarımcıları Konseyi Ödülleri’nde “moda ikonu” ödülü alarak, şarkılarıyla olduğu kadar kıyafetleriyle de gençleri etkilediğini gösterdi.

İddialı kıyafetleriyle poz vermekten ve sosyal medyada bu fotoğraflarını paylaşmaktan çekinmeyen Rihanna, New York’taki ödül törenine Adam Selman imzalı bir elbiseyle geldi. 216 bin adet Swarovski taşlarıyla süslenen şeffaf elbiseyle kırmızı halıda boy gösteren Rihanna, tüm ilgiyi üzerine toplamayı başardı.

1

3

 

4

 

2

 

Soma için toplanan yardım paralarını çaldılar

Ataşehir’de bir fatura ödeme merkezinde Soma’da hayatını kaybeden madencilerin aileleri için yardımların toplandığı bağış kutusunu çalan iki kadın hırsız kameraya yakalandı.

Olay, Ataşehir’de bulunan bir fatura ödeme merkezinde yaşandı. Su faturasını ödeme bahanesiyle içeri giren iki kadın, bankonun üzerinde bulunan bağış kutusunu çaldı. Kadınlardan biri fatura ödeme merkezindeki görevliyle konuşurken, diğeri de bağış kutusunu alarak sakladı.

İki zanlı daha sonra fatura ödeme merkezinden ayrıldı. Yaşanan hırsızlık olayı içerideki güvenlik kamerası tarafından saniye saniye kaydedilirken, bağış kutusunda 150 lira olduğu ve paraların Soma’daki ailelere gönderilmek için toplandığı belirtildi.

imgres