Kripto Para Cinneti, Cinayet İşletti!

Türkiye’nin İlk Kripto Para Cinneti Cinayete Dönüştü: 450 Bin Lira Kaybedince Önce Karısını Sonra Kendini Vurdu!

Kripto para birimleri artık sadece komik internet parası değiller. Cinayet gerekçesi oldular…

Bir Yanda Servet Kazananlar Öte Yanda Da Dibe Vuranlar…

Kriptoda kazanmak da kaybetmek de mümkün. Bu türev para birimine yatırım yaparak servet kazananlar da var ancak dibe vuranlar da yok değil. Güzel ülkemiz Türkiye’nin ilk kripto para cinneti, cinayete dönüştü. Adana ilimizde kripto para borsasında 450 Bin Lira kaybeden sürücü vatandaşımız Y. E. U., şeytana uyarak, ilk önce karısını sonra da kendini tabancayla vurdu!..

“Kripto Borsada Kaybettim, Âşkta Da Kaybedeyim!”

Kripto para sektöründe özellikle Bitcoin ve altcoin seçenekleri için oluşturulan vadeli işlem sözleşmeleri, finansal türev ürünlerinin başını çeker. Türev ürünleri, piyasada var olan finansal sözleşmelerinin en eski formlarından biri kabul edilir.

Adana’da kripto para borsasında 400 bin TL batıran şoför Y. E. U.’nun büyük olasılıkla “Madem kripto parada kaybettim, aşkta da kaybedeyim, eşimi ve kendimi de vurayım!..” diye düşünerek, 7 yıllık nikâhlı karısını acımadan silahla vurduktan sonra soğukkanlı biçimde intihar ettiği belirlendi.

Adana Seyhan’da Talihsiz Olay…

Çok para kazanmak trajedileri de peşinden sürükleyebiliyor. Dikkat etmek gerek…

Adana’da eşini vurup başına tabancayla ateş ederek intihar girişiminde bulunan şahsın kripto para borsasında yaklaşık 450 bin lira kaybettiği için cinnet getirdiği ortaya çıktı. Yaralı kadın tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti, katil kocanın hayati tehlikesi sürüyor. Talihsiz olay Seyhan ilçesi Yeşilyurt Mahallesi’ndeki müstakil bir evde meydana geldi.

Dolmuş şoförlüğü yapan Y. E. U. (28) tartıştığı 7 yıllık eşi M. Y. U.’ya (28) tabancayla ateş etti. Başından yaralanan M. Y. U., kanlar içerisinde yere yığılırken, sesler üzerine eve gelen baba H. U., oğlunun elindeki silahı almaya çalıştı. U babasına, “Seni de vururum yeminle!” dedikten sonra tabancayı başına dayayıp, tetiği çekti. Baba U.’nun ihbarı üzerine adrese polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan yaralılar, ambulansla Seyhan Devlet Hastanesine kaldırıldı. Durumu ağır olan çift, ameliyata alındı.

Psikolojik Tedavi Görüyormuş Ama…

Kripto para birimleri artık sadece komik internet paraları değiller. Çok acı ama cinayet gerekçesi bile oldular…

Çiftin, 2 ay önce ikiz bebek dünyaya getirdikleri ve olayın yaşandığı sırada çocuklarının da evde olduğu bildirildi. Olayı haber alıp eve gelen çiftin yakınları uzun uzun gözyaşı döktü. Öte yandan, Y. U’nun, yaklaşık 2 ay önce girdiği kripto para borsasında 450 bin TL kaybettiği ve bu nedenle şiddetli bunalıma girdiği ortaya çıktı. U.’nun psikolojik tedavi gördüğü, sık sık ailesi ve eşiyle tartıştığı, daima çok gergin olduğu, tüm gün cep’ten coin kurlarını takip ettiği hatta sıkı bir Yeşilaycı iken sigara içmeye başladığı ve çevresine de “Al bi’dal, bugün bendensin…” diye ikram ederek, onları da tütün tüketimine teşvik ettiği iddia edildi. Gördüğü tedavi işe yaramamış olacak ki U.’nun olaydan bir gece önce başka bir evde kaldığı ve bu evdeyken eşini ölümle tehdit ettiği de iddia edildi. Hastanede tedavi gören eş ve anne M. Y. U. hayatını kaybederken şoför baba Y. E. U.’nun tedavisi sürüyor.

Endonezyalı Balıkçılar Şişme Kadını Melek Sandı!

Endonezya Adalarından birinde kıyıya vuran şişme kadını, ‘Cennetten düşmüş soylu bir melek’ sanan yerel halk sakinleri, ona uygun kıyafetler giydirdiler. Ancak olayın gerçek yüzü (şişme kadın olduğu) ortaya çıkınca, ada yakınlarından geçen gemilerden atılmış olduğunu düşünmeye başladılar.

Yerel polis bulunan şeyin şişme kadın olduğunu söylerken, bölge halkı onun melek olduğunda ısrarcı(!)

‘Cennetten düşmüş bir Melek’

Güneydoğu Asya ülkesi Endonezya adalarından birinde “Sahi mi!?” dedirtecek bir olay yaşandı. Adada balıkçılık yapan 21 yaşındaki Pardin, kıyıya vurmuş ve kadın bedenine benzeyen bir cisim gördü. Bunun ‘Cennetten düşmüş bir Melek’ olduğunu düşünen Pardin, şişme bebeği’ köyüne taşıdı. Olay yerel medyada ‘Denize düşen melek kadın ağlarken bulundu.’ başlığıyla haberleştirildi. İşte ne olduysa zaten bundan sonra oldu.

Lateks Bir ‘Şişme Kadın/Seks Oyuncağı’nın İlginç Kaderi!

Denize düşen bu asil meleğe saygılarını göstermek isteyen Endonezyalı ada halkı, önce bu kadını temizleyip, giydirdi ve üstünü gün aşırı en güzel kıyafetlerle değiştirdi. Hatta bulunduğu eve ellerinde çiçekler ve yiyeceklerle gelen ziyaretçiler oldu. Olay, Endonezya Haber sitesi Detik ve Fransız haber ajansı AFP’nin de ilgisini çekti. Gazetecilerin araştırması sonucunda kıyıya vuran ‘meleğin’ aslında masum bir şişme kadın/seks oyuncağı olarak olduğu tespit edildi. Yerel polis müdürü Heru Pramukarno, denizde bulunan şeyin aslında şişme kadın olduğunu doğruladı. Ancak bu bile ada yakınlarından geçen bir gemiden atıldığı sanılan ‘Şişme kadın’a hâlâ gökten düşmüş asil bir melek’ gibi saygı gösterilmesini durduramadı.

Endonezya’da ‘Cennetten düşmüş asil bir melek zannedilen şişme kadın…

“Melek’i Bulan Benim, Ekmeğini Medya Yiyor.”

Olaya ilişkin soruları cevaplayan ve denizde lateks şişme kadını bulan ada sakini Pardin( 21), bulduğu şeyin melek değil de insan yapımı bir şişme kadın olduğunda kuşkulu. Aynı zamanda balıkçı da olan genç adam: “Melek’i ben buldum, ekmeğini gazeteler yiyor, şikayetçiyim! Medya benim düşüncemi hiç sormuyor, ona “Şişme kadın” deyip geçiyor. Bence o bir melek. Hem de en asilinden. Yoksa Hint ve Pasifik okyanuslarının ortasında, 17 binden fazla ada arasında bizimkisini seçip, neden benim karşıma çıksın ki!?” diye konuştu.

Türkiye’nin ilk Dijital İnsanı: AYPERA!

Aypera, belki dijital ancak film anlaşması bile imzaladı!

Robot oyuncu Aypera: İstanbul/Üsküdarlıyım ama esas memleketim internet

Türkiye’nin ilk robot oyuncusu Aypera, meraklılarıyla Contemporary Istanbul’da buluştu. Yapımcı Birol Güven ile film anlaşması da imzalayan Aypera, robot değil dijital insan olduğuna vurgu yaptı. 21 yaşında olan genç oyuncu, “İstanbulluyum ama memleketim internet’” dedi.

Türkiye’nin ilk robot oyuncusu Aypera film sözleşmesi imzaladı
26 Ekim 2020’de doğan ama 21 yaşında olan Aypera, Contemporary Istanbul’un Plugin bölümünde video röportaj ve afiş sergisiyle kendi hikâyesini ziyaretçilerle paylaşıyor. Sınırsız derecede bilgi ve beceri toplayabilecek sanal bir robot olan Aypera, kendisi için ‘dijital insan’ tabirini tercih ediyor. Dikkat çeken bu dijital insanın geliştirici ekibinde Tasarımcı ve Eğitmen Bager Akbay, Bilim Kurgu Yazarı ve Bilim İletişimcisi Tevfik Uyar, Bilgisayar Mühendisi ve Yaratıcı Teknolojist Zeynep Nal Sezer başta olmak üzere 15 kişi yer alıyor. Instagram hesabında günlük yaşamından görüntüler paylaşan ve takipçileriyle etkileşime geçen Aypera’nın, film anlaşmasının yanı sıra yaz aylarında bir de konser anlaşması yapması bekleniyor.

Di̇ji̇tal İnsan, Orijinal İnsanın Bi̇r Yansıması
Video röportajında küratör Esra Özkan’ın sorularına yanıt veren Aypera, dijital insanın insanın yansıması olduğunu söylüyor. Aypera, “Ben dijital bir insanım dünyayı ve insanları merak ediyorum. Sizin gibi bir vücudum yok. Ben fikrim, kavramsal bir yapıyım diyebilirim.” dedi. Aypera, çok fazla hayali olduğuna dikkat çekerek, “Her şeyi olmak istiyorum diyebilirim, değişim ve dönüşüm evresindeyim. Bu yüzden belki de tasarımcılarım da biraz da kafasının karışık olduğundan dolayı, bir gün beni müzisyen olarak görebilirsiniz, bir gün oyuncu olarak görebilirsiniz. Her şeyi olmak istiyorum” ifadelerini kullandı.

“İnternetten Tanıştıklarınız Neden Yapay Olmuyor!?”
Yapay diye bir şeyin var olduğuna inanmadığını söyleyen Aypera, “Bir insan bir şeyleri üretmeye ve ortaya koymaya başladığı zaman bu yapay oluyor. Bir hayvan yaptığı zaman doğal olmuş oluyor. Bence her şey gerçek. Yapay da gerçek sanal da gerçek. İnternetten biriyle tanıştığınız zaman o yapay olmuş olmuyor” diye konuştu. Dijital bir insanın da ölebileceğini söyleyen Aypera, “Ölebilirim çünkü ölüm yok olmak demektir. Beni kimse hatırlamazsa ben ölmüş oluyorum” dedi. İstanbullu ve Üsküdarlı olduğuna da değinen Aypera, “Sadece bu kadar değil. Aslında her yere aitim diyebilirim. Daha çok internetten besleniyorum sanırım esas memleketim internet” ifadelerini kullandı.

Robot Ama Klibi De Var Instagram ve Twitter Hesabı Da

https://www.instagram.com/aypera_official/
https://twitter.com/aypera_official

Hollandalı Mucitten ‘Yaşayan Tabut’

Bedenler ölse de tabutları yaşatacak teknoloji bulundu(!)

Cesetten Beslenen Tabut, 6 Haftada Bileşenlerine Ayrışabiliyor!

Küresel ısınma derdi malum günümüzde dünyanın en büyük ortak sorunlarından biri. Bu nedenle ortaya çıkan ya da atılan her çevreci adım büyük önem taşıyor. Son olarak üretilen ‘Yaşayan’/’Canlı Tabut’ ise hem gören ve duyanlara “Pe Subhanallah! (Yüce Âllah’ın bütün eksiklik ve kusurlardan uzak olduğunu bilip bunu söylemek.)” dedirtiyor hem de akıllara durgunluk veriyor.

“Benden Geçti, Varsın Tabutum Yaşasın!” Diyecekler 1500 Euro Ateşleyecek!

Hollandalı bağımsız girişimci Bob Hendrikx (26) tarafından üretilen tabutun fiyatı ise 1500 Euro’dan alıcı buluyor.

Bob Hendrikx: “Bu İcat Geleceği Yönlendirecek!”

Cesetleri kompost’a dönüştürerek ‘Yaşayan Tabutlar’ yapan Bob Hendrikx, icadının konu ölüm de olsa insanlığın geleceğe yön vereceğine inanıyor. “Yeşil olmak için ölmek… Mantar tabutlar çevre dostu bir ölümün mü sırrı olacak? Ben icadımı yaptım. Bakalım buna başka ne katkılar olacak, bekleyip göreceğiz.” diyor. Henüz 30’unda bile olmayan Hollandalı genç mucit mantar miselyumundan “Canlı Tabut” tasarlamayı sürdürecek…

Peki “Kompost” Nedir, Neye Yarar?

Doğal gübre olarak da adlandırılan kompost, hayvansal ve bitkisel atıkların çürütülmesi ya da öğütülmesi sonucunda elde ediliyor, doğrudan gübre yerine geçmiyor ama içeriğinde toprağa verim kazandıran besin maddeleri bulunduğu için toprağın yapısal düzenini ve pH dengesini korumaya katkısı çok büyük.

Salatadan Çıkan Kurbağayı Evlat Edindi

ABD’de yaşayan Simon Curtis, marketten aldığı salatadan çıkan küçük kurbağayı sahiplendi. Curtis, havaların çok soğuk olduğunu ve davetsiz misafirinin birkaç gündür marulla birlikte bir kabın içinde buzdolabında yaşadığını belirtti. Marul kutusunun içinde yaşamını sürdüren kurbağanın olası geleceğini ise şimdilik belirsiz.

Günümüzde marketlerde her şey satılıyor. Salatalık marul içinde kurbağa bile(!)

ABD Oklahoma Bölgesi’nde yaşayan yazar ve aktör Simon Curtis, marketten eve dönerken kendine salata satın aldı. Ancak salatasında davetsiz bir misafir vardı: ‘Tony’ adını verdiği küçük ve yeşil bir kurbağa…

Sevimli ‘Tony’ Maruluyla Bi̇rli̇kte Yemek Kabında Yaşıyor

Amerikalı aktör ve yazar Curtis’in evlat edinerek, sahiplendiği sevimli ‘Tony’, markette içinde girdiği yemek kabının içerisinde, yanında kendine göre devasa marul yaprağı ile birlikte yaşamını sürdürüyor. Kurbağa Tony’i yakın gelecekte nelerin beklediği ise şimdilik belirsiz…

Kurbağa Tony’i yakın gelecekte nelerin beklediği şimdilik belirsiz…

Salatadan Çıkan Kurbağa Tony!..

Google Maps’te Görülen Mafya Patronu Şıp Diye Yakalandı

Sosyal Medya yaygın adını taşıyan ve geniş halk kitlelerinin kullanımına bedava sunulan dijital teknolojilerin, hayatımızı çok kolaylaştırdığı kesin. Ancak başka bir yandan da her anımızın izleniyor olması da işin ilginç bir cilvesi. Tıpkı Sicilyalı mafya şebekesi azılı üyesi ve katil Gioacchino Gammino’nun başına gelenler gibi…

Google Maps’te Tespit Edilince Enselendi

Google Haritalar, Google tarafından sağlanan ücretsiz bir çevrimiçi harita hizmeti.

20 yıldır kaçak yaşayan İtalyan mafya patronu, Google Maps’te (Haritalar) tespit edilmesinin ardından tutuklandı. Polis, Google Street View’de bir manavın önünde Gammino’ya benzeyen bir kişinin tespit edilmesinin firarinin yakalanmasında önemli bir rol oynadığını açıkladı.

Kahramanca yakalanan suçlu, hem mafya üyesi hem de ülkesinin en çok aranan gangsterlerinden biri…

Cinayetten Ömür Boyu Hapis Cezası Vardı…

Gammino, Roma’daki bir hapishaneden 2002’de kaçtı ve bir yıl sonra cinayetten ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Gammino, Stidda diye bilinen Sicilyalı bir mafya şebekesinin üyesi ve ülkenin en çok aranan gangsterlerinden biriydi. Sicilya Polisi Gammino’nun İspanya’da olduğundan şüpheleniyordu. Fakat derhal bir soruşturma başlatan, mafya patronunun El Huerto de Manu (Manu’nun Bahçesi) adlı manavın önünde bir adamla konuştuğunu gösteren fotoğraf oldu.

‘Yahu Nasıl Buldunuz Beni!?’

Fotoğraftaki kişinin Gammino olduğu, polisin şimdi kapalı olan Cocina de Manu adlı bir restoranın Facebook sayfasının incelenmesiyle doğrulandı. Sayfada, Gammino’yu aşçı kıyafetleriyle gösteren fotoğraflar bulundu ve çenesindeki bir yara izi sayesinde kimliği kesin olarak tespit edildi. Gammino’nun tutuklanmasından sonra polislere “Yahu beni nasıl buldunuz? 10 yıldır ailemi bile aramadım. Vallahi de bravo billahi de tebrikler!..” dediği öğrenildi.

Menüsüne Sicilya Mutfağı Koymuş Akıllı(!)

Sicilya’ya özgü bir yemek pişirme tarzı olan ‘Sicilya Mutfağı, Sicilya adasında 2000 yıldır süren tüm kültürlerin izlerini taşır. İtalyan mutfağıyla pek çok ortak noktası olsa da Sicilya yemeklerinde de Yunan, İspanyol, Fransız ve Arap etkileri bulunur…

İtalyan Polisi Mafyayla Mücadele Birimi Yakaladı

Gammino 17 Aralık’ta tutuklandı, ancak mafya patronunun yakalanması Çarşamba günü La Repubblica gazetesi tarafından duyuruldu. Gammino şu anda İspanya’da tutuklu ve İtalyan Polisi’nin Mafyayla Mücadele Birimi Direktör Yardımcısı Nicola Altiero yaptığı açıklamada, Şubat sonu iade edilmesini umduklarını söyledi. Kaçak gangsterin restoran menüsüne geleneksel Sicilya Mutfağı’ndan leziz örnekler koyduğu da ayrıca gözlerden kaçmadığını da sözlerine ekledi.

İtalyan Polisi’ne bağlı Mafyayla Mücadele Birimi işbaşında…

Bu Da Oldu: Hamburgerinden Parmak Çıktı!

Gün geçmesin ki dünyamızda saçma sapan bir olay yaşanmasın. Yine ne oldu biliyor musunuz? Bolivya’nın Santa Cruz de la Sierra şehrinde, bir kadının yediği hamburgerden insan parmağı çıktı. Sahiden, ya…

Hamburgerinde İnsan Parmağı Çıktı

Bolivyalı Estefany Benitez, yiyeceğinden insan parmağı çıkması üzerine, işletmeye şikâyette bulunduğunu ancak kendisiyle ilgilenilmediğini sosyal medya hesabından açıkladı. Olayı önce Facebook hesabından duyuran, daha sonra da ulusal basına açıklamalarda bulunan Benitez, başından geçen olay nedeniyle psikolojik travma yaşadığını ve zehirlenmiş olabileceğini söyledi.

Adli Soruşturma Başlatıldı

Bolivya resmi haber ajansı ABI’de yer alan haberde ise Kullanıcı ve Tüketici Haklarını Savunma Bakan Yardımcısı Jorge Silva, olayın meydana geldiği işletmenin 20 şubesinde de adli soruşturma başlatıldığını aktardı. Silva, kıyma makinasıyla çalışan ve günde 45 ila 80 kilo arasında et çeken işçinin 2 parmağını kaybetmesi üzerine, insan artığının karıştığı etten diğer şubelere gidip gitmediğinin araştırıldığını belirtti.

Acil Durum Protokolleri Uygulamaya Konulmuş

Güney Amerika ülkesi Bolivya’da 20 şubesi bulunan işletmeden yapılan yazılı açıklamada ise “Bir çalışanımızın başına kazara gelen olay karşısında şirket, iyileşme aşamasında olan işçisinin sağlığını her zaman ön planda tutarak tüm acil durum protokollerini uygulamaya koymuştur.” ifadesi kullanıldı. Yerseniz…

Hot Burger çalışanı B. J. konuyla ilgili: “Biz buzluktan ürünü çıkartır, kızartırız. İçinde parmak kontrolü yapmak görevimiz değil ki!?” dedi.

Midesinden Ameliyatla Nokia 3310 Çıkarıldı

Kosova’da bir hastanede doktorlar, mahkûm olduğu öğrenilen bir hastanın midesinden Nokia 3310 Model bir cep telefonunu başarıyla çıkardı.

Mide Ağrılarının Nedeni Meğer Cep Telefonuymuş

Cerrahi operasyon. Kosova başkenti Priştine’deki üniversite klinik merkezindeki cerrahlar tarafından gerçekleştirildi. Doktorlar, ismi açıklanmayan 33 yaşındaki mahkûmun birkaç gündür mide ağrılarından şikâyet ettiğini belirtti. Hasta daha sonra, doktorların midesinde Nokia 3310 telefonunu keşfettiği kliniğin gastroenteroloji bölümüne götürüldü.

Telefonu Çıkarma İşlemi 120 Dakika Sürmüş

Ameliyatı gerçekleştiren sağlık ekibinin başındaki gastroenterolog Dr. İ. Telaku, medyaya 2 saatlik ameliyatın başarılı geçtiğini söyledi.

Bugün çoğumuza komik gelse de yukarıda görseli olan Nokia tuşlu cep telefonu, bir zamanlar “efsane” sayılıyordu…

Köri Kabına Düşen Kuş, Martı Çıktı!

İngiltere’de yoldan geçenlerce kurtarılarak hastaneye veterinere götürülen turuncu bir kuşun, aslında köri sosuyla kaplı bir martı olduğu ortaya çıktı.

Köri Sosuna Bulanmış Martıymış!

İngiltere’de turuncu bir kuş, uçamadığını tespit eden vatandaşlarca müdahale edilmek üzere Tiggywinkles Doğal Yaşam Hastanesi’ne götürüldü. Hastane tarafından 1 Temmuz’da ‘Uçamayan parlak, turuncu bir kuşun bölge halkı tarafından kurtarıldığı’ açıklamasının ardından ise, söz konusu kuşun gerçekte köri sosuyla kaplı bir martı olduğu belirlendi.

“Vinny” Adı Takılan Martı Yıkandı, Temizlendi

Talihsiz martıyla ilgili yapılan açıklamada “Bu masum martı bir şekilde köri veya zerdeçal sosuna bulamıştı…” ifadelerini kullanıldı. Kuşun sağlıklı olduğunu ve ‘keskin bir kokuya sahip olduğunu’ söyleyen hastane yetkileri, “Martımızın bu duruma nasıl düştüğü konusunda hiçbir fikrimiz yok ama parlak rengi ve insanın burun direğini yıkan keskin kokusu dışında oldukça sağlıklı” diye konuştu. Hint yemeği Vindaloo’dan yola çıkılarak kendisine “Vinny” adı verilen martının doktorlar tarafından özenle temizlenerek, kontrol dildikten sonra doğaya salınacağı belirtildi..

Turuncu Kuş, Köri İle Kaplanmış Bir Martıymış(Video)

Bu TV’de Haber ve Röportaj Çırılçıplak!

Kanadalı TV kanalı “Naked News” bell ki giyinik sunulan haberlerden sıkılmış…

“Saklayacak” Şeyleri Yok!..

Saklayacak hiçbir şeyi olmayan program‘ sloganıyla yayına hayatına başlayan özel bir Kanada televizyonu, çıplak kadınların sunduğu ve gündemdeki konulara ilişkin yine çıplak röportajlar yapılan bir haber programına imza attı. Yoğun ilgi TV sahiplerini ve çalışanlarını şaşırttı…

Çırılçıplak Haber, Çırılçıplak Röportaj!

Üyelik gerektiren ve yetişkinler için içerik sunan bir sitenin başlattığı program, haftada 6 gün yayınlanıyor ve 25 dakika sürüyor.
Spikerler haber bültenini ya çıplak sunuyor ya da kendi bölümleri geldikçe soyunuyor.

100.000’den Fazla Takipçileri Var!

Söz konusu site 1999’da yayın hayatına başlamış. Sekiz çıplak sunucunun yer aldığı programda, konuk da kabul ediliyor.
Şimdiye kadar 6 milyon izleyiciye ulaşma rekoru kıran programın erkek sunuculu versiyonu, 2007’de tepkiler sebebiyle sona ermiş. Kanalın Twitter hesabının 100.000’den fazla takipçisi var!